Cep Telefonu Temaları

Javascript ve Flash Resim Galerisi

Gönderen WeBqoLiK 30 Mart 2009 Pazartesi 0 yorum

Merhaba arkadaşlar, bu yazımda internette gezerken rast geldiğim flash ve javascript tabanlı resim galerini sizlerle paylaşmak istedim.

İlk Resim galerimiz flash olsun, adı ise Flash Gallery Olsun.. :)) Bu Flash resim galerisi xml ile kontrol edilebilir. Yani dilediğiniz resimi kolayca entegre edebilirsiniz. Ek Bir özelliği ise resimleri tam ekran olarak görüntüleyebiliyorsunuz.
Flash Gallery
Demo İndir

2inci Resim galerimiz Yine Flash ve Adı ise Flash Foto Stack,
Bu flash galerinin özelliği ise resimler arası geçişi çok güzel bir efekt ile sağlaması, resimleri xml dosyasından çekmediği için macromedia Flash veya Adope flash gibi Programlar yardımıyla düzenleyebilirsiniz.
Flash Foto Stack
Demo İndir

Sıradaki Flash Galerimiz ise Photo Viewer adlı Resim galerisi,
3 farklı renkte kullanabileceğiniz bu galerinin ek özelliği ise resim hakkında güzel bir önbilgi sunması,

Photo Viewer
Demo İndir

Flash Galerilerimiz bu kadardı şimdi javascriptle ile yapılmış galerilere geçelim,

İlk javascript galerimizin adı Galleria, Bunun özelliği jqueri ile yazılmış olması ve altında çok güzel bir resim önizlemesi bulundurması,
Galleria
Demo İndir

Sıradaki Galerimizin adı minishowcase ve bu da javascript tabanlıdır. Görsel açıdan zengin olmakla birlikte resimlerinizi albüm olarakda ayırma imkanı sunmaktadır.
minishowcase
Demo İndir

EZ Round Blogger Teması

Gönderen WeBqoLiK 29 Mart 2009 Pazar 0 yorum

Basit ve kullanışlı bir tema.. Siyah ve beyaz renkleriyle oluşturulmuş. Sade tasarımları seven blogspot kullanıcıları için ideal..

Online ziyaretçi Kodu

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum

Sitenizdeki online kişi sayınızı öğrenmek için aşağıdaki kodu kullanabilirsiniz.

Örneği aşağıdaki gibidir. Eğer kodda oynama yaparsanız bozukluklar meydana gelebilirir.

Sayacın Orjinal Sitesi whos.amung.us dir..

page counter >

Wordpress Temaları

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum

Wordpress hiç kuşkusuz gerek tema çeşitleriyle, gerek özellikleriyle internet tasarımcı ve blogcuların vazgeçilmezleri arasında.. Wordpress'de bilinen 100lerce tema var.. bir o kadarda keşfedilmemiş. Bizde cafix olarak buldğumuz birkaç temayı paylaşmak istedik;

İlk Temamız Androida Professional

Androida


Önizleme / Download

2inci temamız Rusty Grunge;
Rusty Grunge

Önizleme / download

Ve Son Temamız facebook'un tasarımını andıran CryBook;
CryBook
CryBook

Önizleme / download

Kaynak : 1stwebdesigner

Photoshop Kaynakları

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum

Max-Payne 3

Gönderen WeBqoLiK 28 Mart 2009 Cumartesi 0 yorum

Birkaç gün önce Rockstar’ın resmi tanıtımında Max Payne 3 oyununun Rockstar Vancouver geliştirme departmanı tarafından geliştirildiği ve oyunun kış aylarında (Kasım veya Aralaık 2009) piyasaya sürüleceği açıkladı. Oyun PC, Playstation 3 ve XBox 360 kullanıcıları tarafından oynanılabilir olacak.

Bobo Baba Oldu !

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum

Beşiktaş'ın yıldız golcüsü bobo 2'inci kez baba oldu.

Bobo'nun eşi Raquel, Kadıköy Acıbadem Hastanesi'nde bu sabaha karşı bir kız çocuğu dünyaya getirdi.

2.89 kilo olarak doğan bebeğe Luiza ismi verildi.

(aa)

RSS İkonları

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum

Ücretsiz ve parlak rss ikonları arıyorsanız size süper bir web sitesi sunayım.

1stwebdesigner sitesi internette ne var ne yok bütün rss ikon setlerini bir araya toplamış ve gerçektende güzel bir arşivi bizlere sunmuş. Siyah beyaz rss ikonundan, ahşap kaplama şekline kadar birçok rss ikonuna bedava ulaşabilirsiniz.

Sitenin Anasayfasına Burdan
İkonların bulunduğu sayfaya Burdan
Ulaşabilirsiniz.

Örnek;



Google Çizim Aracı

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum

Dünyanın en popüler online metin düzenleyecisi google docs'a yeni özellik eklendi. İşte o özellik;

Google Docs'ta artık şekiller oluşturup çizgiler çizmek, oklar eklemek ve renk değiştirmek, yeni eklenen temel çizim aracı ile mümkün.Çizimi belgeye bir resim olarak ekleyen Google Docs, ardından tekrar düzenlemeye imkan tanıyor.

Firefox, Opera ve Chrome gibi destekleyen tarayıcılarda SVG, Internet Explorer'da ise VML kullanan Google, bu sayede hiçbir ekstra eklentiye ihtiyaç duymuyor. Aynı resmi birden fazla kişi düzenlemeye çalışırken arayüz karmaşık hale gelse de, bu yeni özellik Google Docs'a rakiplerinden bir adım daha önde olmasını sağlayacak gibi görünüyor.

Kapat Tuşunu İptal Etme

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum

Kaza ile kapanmasını istemeyeceğiniz kadar önemli bir pencerede çalışıyorsanız, no close tam size göre..

Basit ve küçük boyutlu bir program olan Noclose, pencereyi kapatmaya yarayan x tuşunu pasif hale çeviriyor.



Programı işletmek için tek yapmanız gereken pencereyi seçip Ctrl+1 kombinasyonunu kullanmanız. Kilidi açmak için ise yine aynı tuşlara basmanız gerekmektedir.

Programı ÜCRETSİZ indirmek için Tıklayın.

Google Chrome Güncellendi

Gönderen WeBqoLiK 2 yorum

Google'ın web tarayıcısı chrome güncellendi ve 2.0.171.0 sürümüne yükseltildi. Peki bu sürümdeki yenilikler neler..

Çoğunlukla uyumluluk ve kullanışlılık düzeltmeleri içeren güncelleme ile birlikte WebKit sürüm 530.4'e, V8 ise sürüm 1.1.1.4'e yükseltildi.

Yeni komut satırı değişikliklerini buradan inceleyebilir, yeni sürüme nasıl geçiş yapacağınızı da buradan detaylı şekilde inceleyebilirsiniz.

Dünyayı Sarsan 50 Gerçek

Gönderen WeBqoLiK 15 Mart 2009 Pazar 0 yorum

BBC Programcısı Jessica Williams, dünyanın röntgenini çekmiş.Tespitlerini ise "Dünyada Değişmesi Gereken 50 Gerçek" adını verdiği bir kitapta toplamış. Seyfi Öngider'in editörlüğündeki Aykırı Yayınevi'nden piyasaya yeni sürülen bu kitap, oldukça ilginç.

"50 gerçek" olarak adlandırılan aykırılıklar, yanlışlıklar veya sorumsuzluklar, ilk bakışta birbiriyle ilintili gözükmeyebilir. Ama her biri, dünyanın çivisinin üzerine bir balyoz gibi iniyor.

"Yok oluş"a doğru hızla sürükleniyoruz. Kendi ikbalimiz için fır dönerken, bir de dünyanın nasıl döndüğüne bakalım...

İşte, dünyayı tersine çeviren 50 gerçek:

1- Bir Japon kadını ortalama 84 yıl, bir Botswanalı kadın sadece 39 yıl
yaşıyor.

2- Dünyadaki obez nüfusun 1/3'ü, gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.

3- ABD ve İngiltere, gelişmiş ülkeler arasında en yüksek erken hamilelik
oranına sahip.


4- Çin'de 44.000.000 kadın kayıp.

5- Brezilya'daki Avon kadınlarının sayısı, asker sayısından fazla.

6- 2002'de idamların %81'i ABD, Çin ve İran'da gerçekleşti.

7- İngiliz süpermarketleri, müşterileri hakkında hükümetten daha fazla
bilgiye sahip.

8- AB'deki her inek için verilen günlük 2.50 dolarlık sübvansiyon,
Afrika'nın %75'inin günlük geçiminden daha fazla.

9- 70'in üzerindeki ülkede aynı cinsten iki kişinin ilişkisi yasak,
9'unda ise cezası ölüm.

10- Dünya nüfusunun 1/5'i, günlük 1 doların da altında gelirle
yaşıyor.

11- Rusya'da yılda 12.000'in üzerinde kadın, aile içi şiddet sonucunda
hayatını kaybediyor.

12- 1 yılda 132.000.000 Amerikalı, estetik ameliyat yaptırdı.

13- Kara mayınları nedeniyle saatte 1 insan ölüyor ve sakat kalıyor.

14- Hindistan'da 44.000.000 çocuk işçi var.

15- Sanayileşmiş ülkelerde insanlar, günde 6-7 kg katkı maddesi yiyor.

16- Dünyanın en çok kazanan sporcusu golfçu Tiger Woods, yılda 78.000.000$, yani saniyede 148$ kazanıyor.

17- Amerikalı 7.000.000 kadın ve 1.000.000 erkek yeme bozukluğu çekiyor.

18- 15 yaşındaki İngilizlerin yarısı uyuşturucu kullanmış, 1/4'ü sigara içiyor.

19- Washington'daki lobi endüstrisinde 67.000 kişi, her seçilmiş kongre
üyesi için 125 kişi çalışıyor.

20- Motorlu araçlar, dakikada 2 insanı öldürüyor.

21- 1977'den bu yana ABD'deki kürtaj kliniklerinde 80.000 şiddet ve
taciz vakası yaşandı.

22- Mc Donalds'ın altın kemerini tanıyanların sayısı, Hıristiyan tacını
tanıyanlardan fazla.

23- Kenya'da bir ailenin gelirinin 1/3'ü rüşvete gidiyor.

24- Dünyadaki yasadışı uyuşturucu pazarı 400.000.000.000$.

25- Amerikalıların 1/3'ü, uzaylıların geldiğine inanıyor.

26- 150'den fazla ülkede işkence var.

27- Her gün dünya nüfusunun 1/7'si, yani 800.000.000 insan aç
kalıyor.

28- Amerikalı siyah erkeklerin hapse girme ihtimali, %33.

29- Dünyanın 1/3'ü savaş halinde.

30- Petrol rezervleri 2040'da tükenebilir.

31- Sigara içenlerin %82'si gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.

32- Dünya nüfusunun %70'i, bugüne dek hiç çevir sesi duymadı.

33- Silahlı çatışmaların 1/4'ü, doğal kaynakları ele geçirmek için
yaşanıyor.

34- Afrika'da 30.000.000 kişi AIDS.

35- Her yıl 10 dil ölüyor.

36- İntiharla ölenlerin sayısı, çatışmalarda ölenlerden fazla.

37- ABD'de her hafta ortalama 88 öğrenci sınıfa silah getiriyor.

38- Dünyada en az 300.000 düşünce suçlusu var.

39- Her yıl 2.000.000 genç kız ve kadın sünnet ediliyor.

40- Silahlı çatışmalarda 300.000 çocuk asker savaşıyor.

41- İngiltere'de 2001 seçimlerinde 26.000.000 kişi, Pop Idol'un ilk
sezonunda 32.000.000 kişi oy kullandı.

42- ABD, pornografiye yılda 10.000.000$ harcıyor.

43- ABD, "haydut devlet" diye ilan ettiği 7 ülkeden 33 kat daha fazla
askeri harcama yapıyor.

44- Dünyada 27.000.000 köle var.

45- Amerikalılar çöpe saatte 250.000.000 plastik şişe atıyor, yani her 3 haftada bir Ay'a ulaşmaya yetecek uzunlukta şişe birikiyor.

46- Sıradan bir İngiliz, günde yaklaşık 300 defa kameraya yakalanıyor.

47- Her yıl 120.000 kadın veya genç kız, Batı Avrupa'ya satılıyor.

48- Yeni Zelanda'dan İngiltere'ye uçakla getirilen 1 kivi,
atmosfere kendi ağırlığının 5 katı sera gazı salıyor.

49- ABD'nin, BM'ye 1.000.000.000$'dan fazla borcu var.

50- Yoksul aile çocuklarının psikolojik sorun yaşama ihtimali, zengin
aile çocuklarına göre 3 kat daha fazla.

1- EVRİM SAATİNİN SONU

Bilim adamları, doğadaki canlıların evrim saatini belirleyen telomer adlı DNA zincirlerinin kısalmasıyla, kanser, alzheimer gibi yaşlılığa bağlı hastalıkların da oluşma riskinin artığını kaydediyor.

Olasılığı: Düşük
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: Yüzde
80.

2- İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

Atmosferde biriken zararlı gazların yarattığı sera etkisiyle bu yüzyılın sonuna kadar dünya sıcaklığında yaklaşık 2 derecelik artış bekleniyor.Bu ısı artışı, gıda stokları üzerinde onarılamaz hasar yaratacak.

Olasılığı: Yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: Yüzde
60.

3- KARA DELİKLER

Bilim adamları, dünyanın bir kara delik tarafından yutulması olasılığını da göz ardı etmiyor.

Olasılığı: Çok düşük
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: Yüzde
100.

4- KOZMİK PATLAMA

Samanyolundaki bir gezegenin patlamasıyla ortaya çıkacak gama ışınları, dünyada yeni bir buzul çağı başlatabilir.

Olasılığı: Düşük
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: Yüzde
40.

5- METEOR ÇARPMASI

Çapı 1.5 kilometre büyüklüğünde bir meteor, birkaç milyon yılda bir dünyaya çarpıyor. Çarpışmanın küresel sonucuysa yeni bir buzul çağı.

Olasılığı: Orta
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: Yüzde
50.

6- NÜKLEER SAVAŞ

Uluslararası strateji uzmanlar, Soğuk Savaş’ın bitimiyle azalan nükleer savaş olasılığının bugün İsrail, Hindistan, Pakistan ve Kuzey Kore gibi nükleer silaha sahip ülkeler nedeniyle halen sürdüğünü belirtiyor.

Olasılığı: Düşük
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: Yüzde
80.

7- AKILLI ROBOTLARIN HÂKİMİYETİ

Gelişen teknolojiyle 2050′ye kadar robotların insanlar gibi düşünmeye başlayacağı tahmin ediliyor. Bunun sonucunda yaratıcıları üzerinde hâkimiyet kurma olasılıkları göz ardı edilmiyor.

Olasılığı: Yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: Yüzde
80.

8- SALGIN HASTALIKLAR

Son yüzyılda AIDS, SARS gibi salgın hastalıklarla mücadele eden insanoğlunun, daha kötü salgınlara maruz kalabileceği belirtiliyor. En yakın olasılık, Asya’yı vuran kuş gribi virüsünün tüm dünyaya yayılması.

Olasılığı: Çok yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur: Yüzde
30.

9- SÜPER VOLKAN PATLAMASI

Süper volkanlar, 50 bin yılda bir faaliyete geçiyor. Yarattıkları yıkımsa, meteor çarpmasının yaklaşık 12 katı.

Olasılığı: Çok yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: Yüzde
70.

10- TERÖRİZM

Uzmanlara göre, terörist grupların, biyolojik ve kimyasal kitle imha silahlarıyla saldırı düzenleme olasılığı her geçen gün artıyor.

Olasılığı: Çok yüksek
Gerçekleşirse insanlığın ne kadarı yok olur?: Yüzde
20.

Hürriyet gazetesi Haberi

Kaynak: http://www.bilgiservisim.com

Bir Kanada firması (Bio-genica), "Bu bir oyuncak yada robot değildir" diyerek piyasaya sürdüğü garip canlılar dünyada tartışma konusu oldu.

Bio-genica isimli firmanın bir grup çılgın genetikçiye yaptırdığı bu garip yaratıklar, firmanın iddiasına göre canlı.

Firma bu yaratıkların evcil hayvanların yerini alacağını iddia ediyor. Yeni çağın evcil hayvanları olarak adlandırdıkları projede kullanılan hayvanlar da genetik değişime uğramış mutant hayvanlar ve içlerinde chip de takılı.

Nefes alıp verebilen, kalp atışları değişen ve günlük olarak beslenilebilen bu canlılar, minimal bir yaşam destek ünetisiyle birlikte satılıyor.

Bu yaratıkların hepsinin karakterleri de birbirinden farklı.

Markette "raflardaki" hayvanlar, bir boru ile özel yapım raftaki besleme sisteminden besleniyorlar ve sürekli "taze"kalıyorlar.

Raftaki hayvanı beğendiğinizde hayat destek sisteminden çıkartıp paketi açıyorsunuz.Pakette sol altta görülen dört tane lamba hayvanın "son kullanım tarihini" belirliyor. Bir tane kaldığından artık"değiştirme zamanının yaklaştığını" ifade ediyor.Bir yıl ömürlü ve üç yıl ömürlü iki ayrı "model" olarak sunulan hayvanların. karakterleri paketteki renklerle ifade edilmiş. Bu renklerin anlamı şöyle:

Kırmızı: Atletik ve enerjik

Yeşil: Yardımsever, uyumlu ve barışçıl

Mor: Gelişime açık ve ruhsal olarak gelişkin

Mavi: İletişimci

Turuncu: Maceracı, kendinden emin ve meraklı

Sarı: Oyuncu ve eğlenceli

Paketlerin içinde sıra sıra asılı olarak mağzalarda duran genpet'ler(bu hayvanlara bu isim verilmiş), paketteyken bir hortum vasıtasıyla yavaşça besleniyorlar ve hayatta kalıyorlar. Bio-genica firması bu sistemi evde de kullanabileceğini böylece tatili vs. giderken hayvanı bitkisel hayata yatırabileceğimizi de belirtiyor!

Bu hayvanların diğer özellikleri ise şöyle:

Büyümüyorlar (zaten en büyük boyutları paketteki halleriymiş), konuşmasalar da sesler çıkarabiliyorlar, duygularını ifade edebiliyorlar, paketten çıkarınca 20 dk. içinde uyanıyorlar ve gözlerini açıyorlar. Haftada bir kere özel yemleri ile beslenmek yetiyor ve sorunuz olduğunda "teknik destek deparmanını" arabiliyorsunuz.

İşte en ilginç yanına gelince.Tüm genpet'lerde uzaktan iletişime imkanı veren bir iletişim ve kontrol çipi takılı.Böylece Bio-Genica ağına doğrudan bağlı olarak güncelleme işlemi sizi meşkul etmeden yapılabiliyor.LCD takılı modellerinde hayvanın üzerindeki LCD ekrandan durumunu izleyebiliyorsunuz.

Yakında marketlerin raflarını süslemesi beklenen bu garip yaratıklar için şimdiden tartışmalar başladı.

Genetik canlıların evde bulunması fikrine karşı çıkanlar bu yaratıkların hemen yasaklanmasını istersen özellikle psikologlar, Genpetlerin çocukların psikolojik gelişiminde kapanmaz yara ve travmalara neden olacağını savunuyor.Bu yaratıkların yetişme çağındaki çocukları gerçekle hayal dünyası arasında bırakacağını belirten psikologlar, ürünün yasaklanmasından yana görüş bildirdi.

Kaynak: www.haber3.com/gallery.php?id=2447&no=5

Sarı Rengin Esrarı

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum

Kurân-ı Kerim’de (Bakara,69) SARI renk için; ‘bakanların içini açan’ tabirinin kullanılmış olması, Mısırlı göz uzmanı Dr. Mustafa Ahmet Azb’ın dikkatini çekti ve onun renkler üzerinde bir dizi araştırma yapmasına sebep oldu. Araştırmalar sırasında, insan gözünün kırmızı rengi görebilmesi için 50 diametrelik, mavi rengi görebilmesi için 150 diametrelik bir enerji harcarken; sarı rengi görebilmesi için enerji sarf etmediği ortaya çıktı.

Zaten sarı rengin frekans ve dalga boyu itibarı ile hemen beyaz’dan sonra gelmesi bunu gösteriyordu.

Avrupa ve Amerika’nın çeşitli üniversitelerinde renkler konusunda yapılan araştırmalarda da, Kuran’ın sarı renk için kullandığı ifadeler aynen tasdik ediliyor.

Kanada’nın Alberta Üniversitesi’nde güzel sanatlar profesörü olan Harry Wohlfarth, renkler üzerinde bir dizi araştırma yaptı. Araştırmasında, eğitim araçlarını, sınıf ve okul çevresini —belli zaman aralıklarında—çeşitli renklere boyadı. Her seferinde öğrencilerin tavrını ve başarı derecelerini ölçtü ve neticede Sarı ve sarının karışımı olan açık renklerde, öğrencilerin daha uyumlu ve daha başarılı olduğu ortaya çıktı.

Amerika’daki Biyososyal Araştırma Enstitüsü’nde ise daha değişik bir araştırma yaptı. Enstitü Müdürü Psikolog Dr. Alexander Schauss, cemiyete uyumda zorluk çeken ve bu yüzden gözetim altında tutulan suçlular üzerinde renk deneyleri yaptı. Odalar sarı ve sarının karışımı olan Krem, portakal ve pembe gibi açık renklere boyandığında, suçluların daha az problem çıkardığı tespit edildi. Bu araştırmanın sonuçlarını, Amerika’da yayınlanan Psychomic Society dergisinde yayınlandı.

California’nın San Bernardino hastanesinde klinikler şefi olan psikiyatrist Paul Boaumuni, uyuşturucuya bağımlılık kazanmış ruh hastaları üzerinde bir renk araştırması gerçekleştirdi. Araştırma sonuçlarını şu sözlerle ifade eder: Daha önce sakinleşmelerini sağlamak için uyuşturucu vermek zorunda kaldığımız hastalar, odaları SARI ve sarının karışımı olan açık pembe, çağla yeşili gibi renklere boyandıktan sonra, daha az uyuşturucu talep eder oldular. Birbirlerini yaralamaya kadar varan eski yoğun olaylar, artık tek-tük görülüyor.

Psikolog Alexander Schauss, Renklerin insan beyni üzerindeki tesirleri adıyla ikinci bir araştırma daha yaptı. Araştırma sonuçlarında SARI rengin, renk algılama merkezi olan Reticular bölgesindeki sinir uçlarını çok düşük bir biyoelektrik akımı ile uyardığını ortaya çıkardı. Kırmızı, koyu mavi, siyah gibi sıcak renklerin, sinir uçlarını daha yüksek bir biyoelektrik akımı ile uyardığını da keşfeden araştırmacı, yüksek akımla uyarılan sinir uçlarının kan basıncını, ruhsal gerginliği ve kandaki şeker oranını artırdığını ifade ediyor.

Renkli ışığın çocuk sağlığı üzerindeki tesirlerini araştıran çocuk servisi uzmanları, sarı ve sarının hâkim olduğu renkli ışıklarla odaları aydınlatılan bebeklerde, sarılık hastalığının çok daha az görüldüğünü ortaya çıkarmışlardı.

Renkler konusunda, iş yerleri de kendi çaplarında araştırmalar yürütmektedir. Hangi renklerin işçilerin dikkatini taze tutacağını, iş kazalarını azaltacağını ve dolayısıyla verimi artıracağını araştırıyorlar. Amerika’nın güney bölgesindeki bir gaz tribünleri işletmesinde, daha önce gri ve siyah renkte olan tribünlerin sarı ve sarının hâkim olduğu açık renklere boyandığında, iş kazalarının azaldığı gözlenmiştir.

Fransa'da yayınlanan; Sciences Selection adlı bilimsel dergide, Faber Birren imzası ile yayınlanan başka bir makalede, Renklerle Düşünme adındaki bir araştırmadan söz ediliyor. Francis Galton’un başlattığı, davranış bilimleriyle uğraşan Karmoski ve Odbert’in de desteklediği bu araştırmada, Renklerle gerçekleştirilen beyin faaliyetleri incelenmektedir. Synethesie adı verilen bu beyin faaliyetinde her rengin bir harf ve rakam karşılığı vardır.

İddialarında daha da ileri giden Galton, ‘renklerle işitme’den de bahsediyor. Deneylerini beş duyu üzerinde devam ettireceğini söyleyen araştırmacı, notaları dahi renklerle ifade etmenin mümkün olacağını ileri sürüyor.

Bahsi geçen iki davranış bilimi uzmanı Karmoski ve Odbert, bazı gönüllüler üzerinde yürüttükleri bir araştırmada onlardan renk tercihi yapmalarını istemişler ve onları renk tercihlerine göre bir sıralamaya tâbi tutmuşlardır. Araştırmacılar, sarı rengi tercih edenlerin uyumlu ve yumuşak mizaçlı kimseler olduğunu; buna karşılık koyu renkleri tercih edenlerin sinirli, kavgaya hazır, uyumsuz tipler olduğunu görmüşlerdi.

Karakter tahlilinde, renklerden faydalanan bir başka araştırmacı da psikiyatr Dr. Kurt Goldstain’dir. Goldstain, beyin hastalığına müptelâ bir kadın üzerinde araştırma yapar. Kadına, sıra ile çeşitli renkten kumaşlarla dikilmiş elbiseler giydirir. Kırmızı, koyu mavi, siyah gibi koyu renkteki kumaşlarla dikilen elbiseleri giydiğinde, kadın, sarsak adımlarla yürür; düşmemek için doktorun yardımına ihtiyaç duyar. Sarı ve sarının hâkim olduğu açık renk elbiseler giydiğinde, kadının yürüyüşleri normale döner. Doktorun yardımına ihtiyaç duymadığı gibi, kendisini daha iyi hissettiğini ifade eder.

Dr. Gilbert Brighouse adındaki bir araştırmacı, daha enteresan bir deney gerçekleştirir. Renkler ve Ağırlık adını verdiği bu deney, bir spor kompleksinde, halterciler üzerinde yürütülür. Halterciler, kırmızıya boyandığında kaldıramadıkları aynı ağırlığı, sarıya boyandığında kaldırabilmişlerdir.

Haltercilere, aynı ağırlığın kullanıldığı söylenmemiş ve niçin kırmızıya boyalı ağırlığı kaldıramadıkları sorulduğunda; “Daha ağır olduğu için” cevabını vermişlerdir. Araştırmacı bu deneyden sonra, haklı olarak, koyu renkler için “ağır renkler” açık renkler için de “hafif renkler” tabirlerini kullanmıştır.

Buraya kadar konu edilen renkler üzerindeki araştırmalar Kuran'ın bir mucizesini daha ortaya çıkarmış bulunuyor. Renkler de kendi dili ile, Kuran'ın her yönü ile mucize olduğu gerçeğini bir kere daha Dünyaya ilân ediyor.

Kaynak: http://www.mumsema.com/tefekkur-ve-zikir/24256-sari-rengin-esrari.html

Nemrut ve Gizemleri

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum

Tarihin neresine bakarsanız bakin, muhakkak dünyanın bir yerinde, öz gün bir inanç veya mistik ya da okült bir yasam biçimi karşınıza çıkacaktır. Bu tür grupların ana ilkesi kardeşliktir, kardeşlik adayı belli bir eğitim, öğrenim ve sınav aşamasından geçtikten sonra ezoterik gizemlerle beraber yaşamaya baslar ama bunları dışarıya taşıması yasaktır. Çünkü bilgi özeldir ve yeterince eğitilmemiş, amacını bilmeyen ve meraktan öteye geçemeyen yani hak etmeyen kişilere verilemez. Yüzyılın sonuna doğru, çoğunluğu Rus olan bir grup okültist veya ezoterist gizemci peşpeşe ortaya çıktı; aralarında Madam H.P.Blavatsky, Alexandra David Neale, P.D. Ouspensky ve G.I.Gurdjieff gibi çok önemli isimler bulunuyordu. Doğunun tanımıyla bunlar; "Bilgeliğin Ustaları"ydılar. Tümü, uzak geçmişin ezoterik ve gizemci mantığı doğrultusundaydı, kurdukları gizem örgütleri günümüzde milyonlarca insani yönlendiriyor, yani "kardeşlik" hala yaşıyor.

Yoksa, Hıristiyanlığın gerçek lideri Nemrut'ta mıydı?

1920'de G.I.Gurdjieff, batıya geldi ve Fransa'da kendi adına bir gizem veya ezoterizm okulu açtı, okulun izlediği yol çok eski bir ezoterik okulun yoluydu; bu çok uzak geçmişten gelen okulun adı "Sarmoung Kardeşliği" idi. İpucu izlendiğinde, (Gurdjieff hakkında yazılan otobiyografi de bu yöndedir.) adi geçen örgütün temelinde büyük bir olasılıkla, bir zamanlar Kuzey Mezopotamya'da gelişip, yayılan ama sonra yok edilen Hıristiyan Gnostik Okulu'ndan geriye kalanlar bulunuyordu, izleri sürdürdüğümüzde bu kez günümüz Türkiye'sinin sinirlarinin içine giriyor ve kayıp gizem okulunun Güneydoğu Anadolu'da bulunduğu anlaşılıyordu yani Gurdjieff'in kurduğu örgütün en uzak geçmişinde yer alan kayıp gizem okulu Anadolu'daydı; Ama nerede? iste burada ortaya çıkan bir adam yeri bulduğunu söyledi, adamın adi Adrian Gilbert'ti.

1972 yılında, Adrian Gilbert hacı olmak amacıyla, Filistin'e, Hz. İsa'nın doğum yeri olan Betlehem'e gitmişti. Aslında bilgeliğin pesindeydi, bir gizem örgütü arıyor ve eğitilmek istiyordu. Bölgede bir gizli okulun olduğunu duymuştu, kulağına gelenlere göre Matta İncili'nde adi geçen Maji Okulu buradaydı, sıkı bir arayışın ve gizem dedektifçiliğinin sonucunda, o da Gurdjieff'in izine rastladı, Filistin'de ortaya çıkan iz, Fransa'da gelen izle Anadolu'da birleşiyordu ve Adrian Gilbert artık sonuçtan emindi; kayıp "kardeşlik Okulu" nün liderini ve yerini bulmuştu; Gilbert'e göre örgütün kurucusu Commagene Kralı l. Antiochus, yeri ise Nemrut Dağı'ydı.

Nemrut Dağı hep gizemli iddialara hedef oldu; hatta uzaylıların gizli üssü olduğu bile iddia edildi; kesin olan tek şey dağda bilinmeyen veya henüz keşfedilmemiş tünellerin olduğu ve efsanevi Commagene Kralı l. Antiochos'un kayıp mezarıdır. Dağın gizemi, çok değişik alanlara yöneliyor; Hıristiyanlığın burada başlamasından tutun da; İsa'nın doğumundaki simgesel anlama ve de Noel'in yanlış zamanda kutlanmasına kadar... "The Orion Mystery ve The Mayan Prophecies" kitaplarının yazarlarından araştırmacı Adrian Gilbert, bu sırrı kovaladı, Rusya'dan Fransa'ya ve Mısır'a, Filistin'den Güneydoğu Anadolu'ya uzanan yorucu bir çalışmadan sonra edindiği bilgileri, inanılmaz iddialarla bütünleştirerek, bir kitap yazdı ve gizem büyüdü

Sıra Urfa'da

Gilbert, Kral l. Antiochus'un yaşadığı çağda varolan Sarmoung kardeşlik Örgütü ile yakın ilişkisi olduğu görüsünde, onun Kuzey Fırat bölgesine yayılan küçük krallığının ana simgesi aslandı veya Commagene Aslan'ıydı. Nemrut Dağı'nda bulunan dev mezar anıtta, astrolojik ve Hermetik simgeler kullanılarak, gizem vurgulanmıştı. Nemrut'ta bulunan Aslan kabartmasının üzerindeki Astrolojik simgeler aslında bir horoskop yani yıldız haritasıdır ve Gilbert burada belirtilen işaret edilen iki zaman dönemiyle, Kral'ın doğum ve inisiye yani örgütte eğitildiği tarihleri işaret ettiği düşüncesindedir, bu tarih 6 Ocak'tır yani İsa'nın Yahya Peygamber tarafından vaftiz edildiği tarih yani özgün adıyla "epiphanes" günü.Günümüzde, ayni tarihte Ortodokslar suya haç atarak kutlamalar yapıyorlar. Gilbert, Kral Antiochus'un krallığının henüz bulunmamış bir yerinde 35 derece eğiminde, 155 m. uzunluğunda, nereye gittiği bilinmeyen bir tünel olduğunu iddia ediyor. Aslında bu iddia doğru, çünkü arkeologlar uzun zamandan beri bu bulmacanın pesindeler, Kahta'dan Nemrut Dağı'na uzanan tünellerin varlığı biliniyor ama nereye gittikleri henüz anlaşılamadı zira o boyutta kazılar yapılmış değil. Gilbert Commagene Kralı'nın doğum tarihini de hesaplıyor;bu tarih Güneş'in, Regulus yıldızıyla Aslan Burcu'nda buluşum yaptığı tarih yani 29 Haziran. Adrian Gilbert, Urfa'nın da (Eski adıyla Edessa) Orion Bilgeliği ile ilgili bir astrolojik merkez olduğu görüsünde ve bunun kanıtlarının da Eski Ahit'te yani Tevrat'ta bulunduğunu belirtiyor

Kral'ın doğumu ve Mısır'a uzanan yol

Hıristiyanlığın ilk yıllarında Urfa, çok önemli bir eğitim merkeziydi ve kutsal kalıntılar hala orada görülür. Haçlıların yıkımlarından sonra bölge, 1145'de İslam Komutanı Zengi tarafından ele geçirilmiş ve 1146'da da Zengi'nin oğlu Nureddin, Haçlıları tamamen uzaklaştırmıştı.

Gilbert, araştırmalarında kayıp kardeşlik Örgütü'nün izlerinin Urfa'da da bulunduğu belirtiyor ve Matta İncili'ndeki "Maji Öyküsü" nü hatırlatıyor. Mesih'in yani İsa'nın doğumu yani Christmas Günü sandığımız gibi 25 Aralık değildir, bu tarih aslında antik bir Pagan festivalini simgeler (Mitralar'in doğum Kutlamaları). Gerçek Christmas Milattan önceki 7. yılın 29 Temmuz'udur yani İsa milattan 7 yıl önce doğmuştur ve o gün gök konumu çok özeldir; Güneş her yıl ayni tarihte, "Kral'ın doğumu" konumuna girer Aslan Burcu'ndaki "Küçük Aslan" veya "Aslan Yürek" de denen Regulus'la buluşur. Bu aynı zamanda da, göğün en parlak yıldızı olan Sirius'un yükseliş döneminin hemen sonrasıdır yani Sirius özgün periyodundaki görünmezlik dönemini bitirerek, yükselmeye baslar. Mısır Mitolojisi'nde Sirius yıldızı, Tanrıça İsis'in özel yıldızıdır, görülmediği dönemde Tanrıça hamiledir, yükseldiğinde yani parlamaya başladığında oğlu Horus doğar, bu da Güneş-Regulus buluşmasıyla simgelenir.

Simgelerin fırtınası

ilk Hıristiyanlar, bu mitolojik kavramı kullandılar, Sirius'un yükselmesi Meryem'in doğumuydu ama bu kez doğan Horus değildi çünkü Meryem'in oğlu İsa'ydı, ayni anda görülen diğer parlak yıldızlar da önemliydiler, örneğin Orion İsis'in esi yani kocası olan Osiris'ti, Hıristiyan kültü, Osiris'e Joseph yani Meryem esi kişiliğini verdi. Procyon yıldızı da. Sirius gibi Orion'dan sonra yükselir ve İsis'in kız kardeşi Nephthys ile simgelenir ve o da orta es kişiliğiyle bazı erken Hıristiyanlık söylencelerinde yer alır.

Zodyak yani Burçlar Kuşağı genelde hayvanlarla simgelenir, Öküz yani Boğa, Koyun yani Koç burçları İsa'nın doğduğu ahırda bulunan ve yemlenen yani beslenen iki hayvandır ve ahir Beytlehem kasabasındadır, kasabanın adinin anlamı "Ekmeğin Yeri"dir, Beytlehem kasabası, Judah bölgesinde yani İsrail'in Aslan Kabilesi'nin yaşadığı yerdedir ve bu kabilenin simgesi Aslan Burcu'ndaki veya takımyıldızındaki Regulus'tur, sonuç olarak ezoterik anlamda Güneş-Regulus buluşumu, İsa'nın ahırdaki doğumunu simgeler.

Üç gizemli adam mi yoksa gezegen mi?

Bebek İsa'yı ziyarete geldiklerine inanılan üç çoban krala Bethiehem'e giden yolu yıldızlar gösterir, yıldızların geleneksel yeri ekliptiğin kuzeyindeki simgesel bir hattı oluşturur, bunlar Sirius'dan önce doğan Procyon, Castor ve Pollux'tur, çoban krallara yol gösterirler yani Sirius'un doğacağı yeri gösterirler. Adrian Gilbert, İsa'nın doğumunda parlayan ve Beytlehem'den izlenen büyük yıldızın tek olmadığına hatta yıldız olmadığına inanıyor, ona göre parlaklığın nedeni iki dev gezegenin yani Satürn ile Jüpiter'in buluşumuydu, buluşum Balık Burcu'ndaydı ve bu nedenle de Hıristiyanlığın gerçek simgesi balıklı, iki dev gezegen, o konumda aksam göğünün (saat 21:30 civârı) en parlak gök cisimleridirler ve çok net olarak çıplak gözle görülebilirler. Üç çoban kralın ezoterik anlamları da böyledir yani Melchior, Caspar ve Balthasar'in; Satürn ve Jüpiter, iki kralla simgelenir; Melchior (Altın Kralı Jüpiter) ve Caspar (Mür yani koku kralı Satürn); Jüpiter astrolojik anlamda, sağlığı ve zenginliği simgelerken, Satürn ölüm ve mezarın yanı sıra uzun yaşamı simgeler. Mür, Mısır mitlerinde Satürn simgeselliği doğrultusunda, mumyalamada kullanılan bir maddedir. Üçüncü Çoban Kral yani üçüncü gezegen Güneş'e en yakın gezegen olan Merkür'dür, bu da Balthasar'dır (veya Belteshazzar, Baltazar), ismin anlamı "Yüce Efendi'nin Öncüsü" veya en yakın yardımcısı seklindedir. Merkür, Güneş'ten biraz önce doğar yani sultanin veziri gibidir. Bebek İsa'ya altın ve mür'ün yanı sıra Balthasar tarafından verilen üçüncü armağan günlük veya buhurdur, günlük simgesel olarak majikal fonksiyonları uyandırır ve Merkür ile astrolojik doğrultuda ilişkilidir

Zaman geçerken, yanılgımız artıyor;

Adrian Gilbert, tüm öykünün anlamının farklı olduğu görüsünde, bizlere bu şekilde İsa'nın doğum horoskopunun yani yıldız haritasının anlatılmak istendiğini düşünüyor, eğer okuma doğru yapılırsa kesin zaman belirlenecektir, İsa da Horus gibi bir kral olarak doğmuştur, gezegenlere uygun armağanlar onun doğumunu simgelerler, Matta İncili'nde armağanların bastan çıkarıcı oldukları ve egosal amaçlarla kullanılabilecekleri vurgulanır. Yani üç gezegenin negatif yönleri vurgulanır, negatif yönler pratik Maji'nin reddedilmesi (Merkür), ölümsüzlük arzusu (Satürn) ve krallık yani iktidar hırsıdır (Jüpiter). Daha sonraki olaylarda benzer anlamlar içerirler, Yahya Peygamber Ürdün Irmağı'nda İsa'yı vaftiz ederken cennetten gelen bir güvercin simgeselliğinde İsa'ya en yüksek armağan verilir, bunun anlamı gezegendeki en yüksek krallığın onaylanmasıdır. artık o. Logos'un yani Varoluşun aracı olmuştur.

Yani Vaftiz'in simgeselliği ve 6 Ocak kutlamalarının anlamı göksel buluşmanın gerçekleşmesi daha da ötede İsa'nın göksel doğumudur. Ama daha sonra bu tarih değişecek, 25 Aralık'a kayarak, antik Roma'nın Satürn senlikleri Mitralar'in doğumu ile karışacaktır.

Bütün bunlardan anlaşılan şey, kayıp kardeşlik Örgütünün içeriğidir, Horus'tan, İsa'ya oradan da Kral l. Antiochus'a uzanan gizemin ezoterik anlamı ve bunun astrolojik metotla, Hermetik Bilgelik düzeyinde simgeselleştirilmesidir fakat tüm anlatılar ve Gilbert'in iddiaları yine de asil gizemi açıklayamıyor; yıldızların ve gezegenlerin etkinliği ya da önemi acaba kutsallık düzeyinde ezoterik simgesellik midir? Yoksa, dünya dışındaki bir yerler mi ima edilmektedir? Sır, Orion ve Sirius'da saklı gibidir; bir gün bunu da öğreneceğiz; ne zaman mi? Kim bilir, belki de Nemrut Dağı'nın altında yatan gizemi çözdüğümüz zaman...

Kaynak: http://www.delinetciler.net/

Walt Disney Dan Brown DA VİNCİ ŞİFRESİ adlı romanında, Walt Disney’in gizemli yönlerinden söz ediyor. Romanın ana fikri olan ‘Kutsal Kaseyi anlatırken, günümüze kadar gelen pek çok sanat, edebiyat ve müzik eserinin gizlice Magdala’lı Meryem’le İsa’nın hikayesini anlattığından söz ediyor.

Da Vinci, Boticelli, Poussin, Bernini, Mozart ve Viktor Hugo’nun yasaklanan kutsal dişinin arandığını fısıldadıklarından da söz ederken; Sir Gawaine Yeşil Şövalye, Kral Arthur ve Uyuyan Güzel gibi efsanelerin kase alegorileri olduğu konusunda oldukça iddialı. Viktor Hugo’nun Notre Dame ’ın Kamburu e Mozart’ın Sihirli flütü, Mason sembolleri de yine Kase sırlarıyla dolu…

Dan Brown’a göre, Walt Disney’in tüm yaşamındaki çizgi filmlerinde satır aralarında Kase öyküsünü gelecek nesillere aktarmaya çalışmış. Disney bu nedenle, modern zamanın Leonardo da Vinci’si diye övülmüş. Her iki sanatçı da yaşadıkları zamanın ötesine taşan birer sanatçı, gizli cemiyet üyeleri ve en önemlisi şakacı insanlar. Leonardo gibi Walt Disney’de sanatına gizli mesajlar ve semboller yerleştirmeye çok seven bir gizemci…

Eğitimli simge bilimci gözüyle Walt Disney

Eğitimli bir simge bilimci, eski Disney filmlerini seyrederken bir sembol ve mecaz yağmuruna tutulduğunu hissedebilir diyen Dan Brown açıklamalarını romanının kahramanı Robert Langdon’un ağzından şöyle anlatıyor:

"Disney’in çoğu gizli mesajı din, pagan mitleri ve eziyet gören tanrıça öyküleriyle ilgili olurdu. Disney’in Sindrella, Uyuyan Güzel ve Pamuk Prenses gibi masalları yeniden ele alması bir tesadüf değildi. Hepsi de kutsal dişinin hapsedilmesini anlatıyordu. Ayrıca Pamuk Prenses’teki sembolik elmanın (zehirli elmadan ısırık alan prensesin kendinden geçmesi) Hava’nın Cennet Bahçesi’nden kovulmasına açık bir gönderme olduğunu anlamak pek de zor değildi."

Gül Sembolü

Uyuyan Güzel’deki Prenses Auroranın ise, şifreli ismi “Gül” idi ve onu kötü cadıdan korumak için ormanın derinliklerinde saklanıyordu. Bu çocuklar için yazılmış bir Kase öyküsüydü.

Disney’in şirket imajına karşın, çalışanlarının eğlenceli bir yanı vardı ve sanatçılar Disney ürünlerine gizli semboller karıştırmaya bayılırlardı. Langdon öğrencilerinden birinin aslan Kral DVD’sini sınıfa getirdiği günü unutamıyordu. Küçük Denizkızı’ndaki dini semboller tanrıça ile öylesine özdeşleşiyordu ki, tesadüf olması mümkün değildi.

Langdon, Küçük Denizkızı’nı ilk gördüğünde, Ariel’in denizin altındaki elindeki resmin, on yedinci yüzyıl sanatçılarından George de la Tour’un Tövbekar Magdalalı Meryem’e hürmeten yapılmış ünlü bir tablosunun aynısı olduğunu ve tüm dekorun doksan dakika boyunca açıkça İsis’in, Hava’nın, balık tanrıça Pisces’ın ve tekrar tekrar Magdalalı Meryem’in kutsallığına sembolik göndermeler yaptığını fark edince nefesi kesilmişti.

Küçük Denizkızı’na erilen Ariel isminin kutsal dişiyle güçlü bağları ardı ve İşaya Kitabı’ndaki “kuşatma altındaki Kutsal Şehir” ile aynı anlamdaydı. Ve elbette Küçük Denizkızı’nın dalgalanan kızıl saçları bir tesadüf değildi…

İşte Walt Disney’in gizemli öteki yüzü…

Disney filmlerindeki bu gizli sembolleri anlamaya çalışarak, onları seyretmek oldukça heyecan verici…

Harflerin Esrarı

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum

Hamit Akçay

“Herkes laftan anlar , insan odur ki rumuzdan anlaya”

İnsan, esmâ’dan (isimelrden); esmâ, harflerden mürekkeptir. Kelimelerin rûhu harflerdir. Bir dilin irfânî mi yoksa dünyevî mi olduğunu kelimelerinin içinde barındırdığı harflere bakarak anlayabilirsiniz. Harfler tek başlarına ayetlerdir (bknz hurufu mukatta) ancak idraki dar insanın ayetleri anlayabilmesi için harfler kelimelere dönüştürülmüştür. Kelimelerden cümleler kurar, cümlelerden paragraflar örer, paragraflardan uzun, uzun yazılar inşa eder anlatmaya çalışırız. Halbuki insan rumuzdan anlayana denir. Az kelimeyle çok şey anlatmaya şiir denir. Mecâzdan anlayana bilgili kişi, alegoriden anlayana arif kişi denir. Az söz söylemek dilin zekatı, az kelime kullanarak çok şey anlatmak yazarlığın şanındandır. Bu anlamda Osmanlı yazı dilinin harekesiz oluşu onun irfani bir çaba içinde oluşunun göstergesidir.

Harfler sırdır. Sırrı ifşa eden S harfinin esrarını kelimelerin ormanında harflerin peşine düşerek bulabilirSiniz. S hangi harfin içine girmiş ise Sır olmuştur, eSrar olmuştur, efSun olmuştur. Mesela gizem ve Sırrın öz akrabalığı yoktur : inSan gizlemek ister halbuki toprak çömleklerin üzerine çekilen cilaya verilen Sır ismi gibi, Sır açığa çıkarılması istenen beklenen bir şeydir. Açıktadır ancak herkeS göremediği için Sır olmuştur. Ş gösteriŞ’in remzidir. İçinde yer aldığı kelime ulvi olsun süfli olsun göz kamaŞtırır, Bütün bakıŞları üzerine çeker. İçinde Ş harfi olan bir tane iddiasız kelime bulamazsınız. GüneŞ, ateŞ, aŞk, Şehvet, Şevk, nakıŞ, Şhov, Şehit. Oysa bu kelimelerin benzerleri yakın akrabası sayılan diğerlerine baktığımızda daha Sade, daha Sakin bir hal görürüz. Yukarıdaki Ş li kelimelerin S li benzerlerine bakalım isterseniz. AteŞ ten yükselen ıSı, aŞk ile atışan Sevgi, Şehvetle at koşturan köSnü, Şevk ile yola düşen iStek, nakıŞ ile göz okşayan deSen, Şhov ile sahne alan göSteri ne kadar da Sönük kalıyor Ş nin yanında

AŞk ile ateŞin kızı, Şah ile Şeytanın arkadaŞı : Ş. Bir kelimelin önünde yürüdüğü zaman ona Şekil verir, kelimenin ortasında yer alırsa esası teŞkil eder, kelimenin ayak ucunda bile dursa onu baŞ yapar.

İçinde Ş harfi olmayınca Şah olmaz hiçbir kelime. Ş insanı tanımlayınca insana Şahsiyet verir onu, Ş Şah yapar, Şeyh yapar, Şövalye yapar, Şakir yapar, Şakirt yapar, Şehsuvar eder. Şerefli yapar, Şeytanla iŞbirliğine girer Şaki yapar, Şırfıntı yapar, Şempanze yapar, Şirret yapar, Şerefsiz yapar.

Yakıcıdır; GüneŞ ten alır ateŞini. GüneŞ, ateŞ, Şems, Şahap hep ş ile ıŞıldar.

S Sırları barındırır karnında. Ş nin yanında Sönük kalır ama bir nevi ş’nin akıllı kardeşidir. Aşık olmak yerine Sevmeyi Şüphe etmek yerine Sorgulamayı, teŞhir yerine sergilemeyi Salık verir. TaSnif eder, Soru sorar, Sorgular, Şekillendirmez belki ama sonuçlandırır.

Geveze ve bilge harfler vardır. Türkçede sesli harf dediğimiz A, E, I, İ gibi harfler çok konuşup az söyleyen harflerdendir. Zurnaya, Kavala ses veren nefestir ancak boşluğa üflediğin nefesten ancak tıs sesi alırsın. Sesli harf dediğimiz harflerin bir kısmı bilge bir kısmı yönetici bir kısmı savaşçı mahiyettedir. İttifaklar kurunca farklı kombinasyonlar farklı karakterler ortaya koyarlar, yükselen burcun, burçlar üzerindeki etkisi gibi, kaymaklı kadayıf gibi

Yönetici harflerden birisi V dir. Ama baŞ olmaya Şah olmaya talip değildir o. Vasi olur, padişah’a akıl veren Vezir olur, Vali olur, Vekil olur ama asil olmaz. Valide olur ama Baba olmaz. Oysa diğer bir yönetici harf B bakan olur amma Başbakan da olur, Bey olur Buyruk verir, Baş olur emir verir, Baba olur devlet ile özdeşleştirilir.

Hülâsâ harfler sırdır. Yukarıda ifade ettiğim düşüncelerimin bilimsel bir mahiyeti yoktur. İstatistiklerle, nicel gözlemlerle desteklenmemiştir. Modern hurifiliğin temelini atmak gibi bir niyete de sahip değilim. Ancak uzunca bir süredir harflerin kendi başına manası olduğu, tek başına konuştuğuna dair bir inanca sahibim. Harfler sırdır. Sırrına ulaştır ya Rabbim

Kaynak: http://www.cemaat.com/harflerin-esrari

Ekstaz Nedir?

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum

Ekstaz Nedir?

Eski sözlüklerde, "ruhun dünyevi realitelerden kurtulduğu, kendinden geçme ve coşkunluk hali" olarak ifade edilen ekstaz, spiritüalist sözlüklerde, "ruh ile beden ilişkisinin belirli bir dereceye kadar gevşediği, dış dünya ile bağlarının kesildiği özel bir hal" olarak tanımlanır. Bir degajman halidir. Ekstaz, parapsikolojiye göre "değişik şuur halleri" nden biridir.

Ekstaz hali, histerik afeksiyonlar, spazmodik hastalıklar, aşırı oruçlar, uzun tefekkürler, bazı bedensel egzersizler sırasında kendiliğinden oluştuğu gibi, manyetizma yoluyla yapay olarak da oluşturulabilir. Manyetik ekstaz, manyetik hipnozun "en yüksek manyetik aşama" denilen halidir.

Ekstaz hali, trans haline çok yakındır. Ekstaz halinde, bedensel hareketsizlik, solunum ve dolaşımın yavaşlaması söz konusudur. Şamanlar, ekstaz tekniğini en iyi uygulayanlar arasında yer alır.

Mistikler, vecd adı da verilen ekstaz hali sırasında ilginç deneyimler yaşadıklarını açıklamışlardır. Bu deneyimlerini, benliğin, hatıraların ve iradenin yok olması, duyular aleminden ayrılma, şaşkınlık, aşk, sevinç ve mutluluk gibi ifadelerle açıklamaya çalışmışlarsa da, yaşadıklarının sözlerle ifade edilemeyeceğini, ancak bizzat yaşanarak anlaşılabileceğini belirtmişlerdir. Bedensiz varlıklardan gelen tesirler, vecd halindeki kişide, genellikle "rüyet" denilen vizyonlar olarak belirirler

Kaynak: http://ansiklopedi.turkcebilgi.com/Ekstaz

En ilginç meslekler

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum

Şiropraktör, sperm işçisi, filizlemeci, ebis kontrolörü... Çoğumuza yabancı gelen bu kelimeler, Türkiye İş Kurumu'nca hazırlanan sözlükte yer alan ilginç mesleklerden sadece birkaçı

Türkiye İş Kurumu'nun (İş-Kur) bireyleri 'işgücü ve mesleklere ilişkin' bilgilendirmek amacıyla hazırladığı sözlükte şimdiye kadar çok az duyulan meslek tanımlarına yer veriliyor. İş-Kur'un web sitesinde yayınlanan sözlükte, 2070 mesleğin tanımı yapılıyor, meslek mensuplarının yürüttüğü faaliyetlere ilişkin özet bilgi veriliyor. Sözlükte yer alan ilginç mesleklerden bazıları şunlar:

Debbağ: Yaş deri ve pöstekileri bir eriyik içinde işleyerek deri haline getiren kişi.

Makastar:
Kendi başına ve belirli bir süre içerisinde, konfeksiyon ürünleri imalatında kumaş ve yardımcı malzemeyi kalıba göre ve çok katlı olarak kesme.

Filizlemeci: Maltlı ve imbikten çekilecek içki imaline hazırlıklı olmak üzere arpa ve diğer hububatı filizlendiren kişi.

Remayözcü: Remayöz makinesini kullanarak, dikime hazırlanmış örgü ürünlerin yaka, bant, pat, cep, yan dikiş ve lastik dikim işlemlerini, kendi başına ve belirli bir sürede yapma bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişi.

Pürmüzcü: Metali oksiasetilen veya diğer gaz aleviyle çeşitli şekillerde kesen bir makineyi çalıştıran kişi.

Sır İşçisi: Sır yapmak üzere boraks, kurşun, kum ve kireç gibi maddeleri karıştırıp öğütmek üzere bir kitle haline getirip yeni baştan öğüten kişi.

Derikmen: Derikmen (Petrol), kule montajı, kulenin kontrol ve bakımı, sondaj manevrası ve kuyu başı düzeneği hazırlama işlemlerini, kendi başına ve belirli bir süre içerisinde yapma bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişi.

Kültürcü (süthane/mandıra): Tereyağı, krema, peynir ve diğer maddelerin imalinde kullanılacak ana kültürü yaparak bundan bakteri kültürü çıkaran kişi.

Enstrümancı: Proses veya akış tipi üretim yapan tesislerde, ölçme ve kontrol cihazlarının arıza tespiti, onarımı, periyodik bakımı ve yenilenmesine ilişkin işlemleri, kendi başına ve belirli bir süre içerisinde yapma bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişi.

Kırkıcı: Kırkım zamanı koyunların yünlerini kırkım makinesiyle kırkan kişi.

Sperm işçisi: Verimli sığır ve at ırkı yetiştirmek için iyi cins boğa ve aygırlardan sperm almada ön hazırlıkları yaparak spermi alan kişi.

Ebis kontrolörü: Uçuş personelinin uçuş sırasındaki ve yerdeki çalışma durumlarına ilişkin kayıtları tutan kişi.

Şiropraktör: İnsan vücudundaki kemik ve kaslarda oluşan bozuklukları elle veya aygıt kullanarak tedavi eden kişi.

Kaynak: www.msxlabs.org/forum/meslekler/17539-en-ilgin-meslekler.html

Ünlülerin Gerçek İsimleri

Derleyen: Gizli İlimler Admin

Aşık ve Ozanlar

Aşık Dedemoğlu: Mehmet Ali Kuldedeoğlu
Aşık Veysel: Veysel Şatıroğlu
Pîr Sultan Abdâl: Haydar
Sümmani: Hüseyin


Bilim Adamları

Ali Kuşçu: Ali bin Muhammed
Cabir Bin Eflah: Ebu Muhammed Cabir bin Eflah el-İşbili
İbn-i Cübeyr: Ebul'l Hüseyn Muhammed İbni Ahmed İbni Cübeyr El-Kinani
İbn-i Sina: Ebu'l-Ali el-Hüseyin b. Abdullah İbn Sina


Peygamberler

Hz. İsa: Ye'şua, Yeshua Nazereth (Nasıralı İsa), Jesus


Rapçiler (Yabancı)

50 cent Curtis Jackson
Busta Rhymes Trevor Tahiem Smith
Ciara Ciara Princess Harris
D12 Dirty Dozen
DMX Earl Simmons
Dr Dre Andre Romel Young
Eminem Marshall Bruce Mathers
G-Unit Gangsta Unit
Jay-Z Shawn Corey Carter
Ludacris Cristopher Brian Bridges
Pharrel Pharrell Williams
Puff Daddy Sean John Combs
Snoop Dogg Calvin Broadus
The Game Jayceon Terrel Taylor
Tupac Tupac Amaru Shakur
XZIBIT Alvin Nathaniel Joiner


Rapçiler (Yerli)

Anka: Samet Onur
Ayben: Ayben Özçalkan
Azat: Selçuk Sirav
Canka: Ersin
Cashflow: Volkan ve Çağdaş
Ceza: Bilgin Özçalkan
Derin Darbe: Erkan Ve Özgür Kardeşler
Eko Fresh: Ekrem Bora
Erci-e: Erci Ergün
Fuat: Fuat Ergin
Fuchs: Tarık Cömert
Hanofel Crech: Bahadır Ertene
İnfo: Kürşat
Kargaşa: Alperan
Kasırga: Harun Gamert
Killa Hakan: Hakan Durmuş
KMK: Mehmet Kerim
Knock Out: Hikmet
Kolera: Esen Güler
Kurşun: Kadir
Logic: Gokhan
Medusa: Selin
Miralay: Furkan
Mozole MirAch: Harun Dinç
Pit10: Server Uraz
Pusat: Refik Yiğit
Raffine: Sertaç Soysal
Ramiz: Ramiz Bayraktar
Rapazof: Burhan Sarraç
Sagopa Kajmer: Yunus Özyavuz
Sahtiyan:Berk Şenol
Sansar Salvo: Ekincan Arslan
Sena: Sabri
Serbaz: Hakan Sönmez
Sirhot: Serhat Galatalı
Sitem Depresif: Hasan Özongan
Şehinşah: Onur Süzen
Yener: Yener Cevik


Ressamlar:

Hieronymus Bosch: Hieronymus van Acken
Pablo Picasso: Pablo Diego Jose Francisco de Paula Juan Nepomuceno Crispin Crispiano de la Santisima Trinidad Picasso


Sanatçılar (Yabancı)

Adam Sandler: Adam Richard Sandler
Alice Cooper: Vincent Damon Furnier
Angelina Jolie: Angelina Jolie Voight
Antonio Banderas: Jose Antonio Dominguez Bandera
Arnold Schwarzenegger: Arnold Alois Schwarzenegger
Ashley Judd: Ashley Tyler Ciminella
Ashley Olsen: Ashley Fuller Olsen
Bob Dylan: Robert Alan Zimmerman
Bob Klose: Rado Robert Klose
Bono: Paul Hewson
Bridget Moynahan: Kathryn Bridget Moynahan
Brittany Murphy: Sharon Murphy
Blue Weaver: Michael John Weaver
Bruce Willis: Walter Bruce Willison
Busta Rhymes: Trevor Tahiem Smith
Carmen Electra: Tara Patrick
Cat Stevens (Yusuf Islam): Steve Georgiou
Cate Blanchett: Catherine Elise Blanchett
Charlie Sheen: Carlos Irwin Estevez
Chris de Burgh: Christopher John Davison
Christina Aguilera: Christina Maria Aguilera
Christopher Lee: Christopher Frank Carandini Lee
Christopher Nolan: Christopher Johnathan James Nolan
Christos Dantis: Christos Vlahakos
Connie Nielsen: Connie Inge-Lise Nielsen
Czesław Niemen: Czesław Juliusz Wydrzycki
Danny DeVito: Daniel Michaeli
Daryl Hannah: Daryl Christine Hannah
David Bowie: David Robert Hayward Stenton Jones
David Gilmour: David Jon Gilmour
Demi Moore: Demetria Gene Guynes
Denise Richards: Denise Lee Richards
Dennis Byron: Dennis Ronald Byron
Diane Kruger: Diane Heid Kruger
Dido: Florian Cloud de Bounevialle Armstrong
Ed Harris: Edward Allen Harris
Elle Macpherson: Eleanor Gow
Elton John: Elton Hercules John
Eminem: Marshall Bruce Mathers III
Eric Clapton: Eric Patrick Clapp
Freddie Mercury: Farrokh Bulsara
Gene Simmons: Gene Klein
George Michael: Georgios Panayiotou
Gisele Bundchen: Gisele Caroline Nonnenmacher Bündchen
Henry Rollins: Henry Lawrence Garfield
Ice T: Tracy Marrow
Iovan Tsaous: Yiannis Eitziridis (Γιάννης Εϊτζιρίδης veya Ετσειρίδης)
Jacqueline Bisset: Winifred Jacqueline Fraser-Bisset
Jennifer Aniston: Jennifer Anastassakis
Jennifer Lopez: Jennifer Lynn Lopez
Jodie Foster: Alicia Christian Foster
Kate Hudson: Kate Garry Hudson
Katie Holmes: Keira Knightley
Kevin Spacey: Kevin Fowler
Leelee Sobieski: Liliane Rudabet Gloria Elsveta Sobieski
Leonardo DiCaprio: Leonardo Wilhelm DiCaprio
Madonna: Louise Veronica Ciccone
Marilyn Manson: Brian Warner
Meat Loaf: Marvin Lee Aday
Meg Ryan: Margaret Mary Emily Anne Hyra
Mike Smith: Michael Joseph Smith
Moby: Richard Melville Hall
Natalia Oeiro: Natalia Marisa Oreiro Iglesias Poggio Bourié
Natalie Portman: Natalie Hershlag
Nelly: Cornell Haynes Jr.
Nicholas Cage: Nicholas Kim Coppola
Nicole Kidman: Nicole Mary Kidman
Paris Hilton: Paris Whitney Hilton
Paul Stanley: Stanley Eisen
Pepe Aguilar: José Aguilar
Ricky Martin: Enrique Martin Morales
Rihanna: Robyn Rihanna Fenty
Robert Duvall: Robert Selden Duvall
Roger Waters: George Roger Waters
Sade: Helen Folasade Adu
Seal: Henry Olusegun Olumide Samuel
Shania Twain: Eileen Regina Edwards
Sharon Stone: Sharon Vonne Stone
Sir Elton John: Reginald Dwight
Steve Martin: Stephen Glenn Martin
Sting: Gordon Sumner
Srtify. Andreas Hudec
Stuart Sutcliffe: Stuart Fergusson Victor Sutcliffe
Thomas Dolby: Thomas Morgan Robertson
Tiesto: Tijs Verwest
Tom Cruise: Tom Cruise Mapother IV
Tony Curtis: Bernard Scwartz
Uma Thurman: Uma Karuna Thurman
Winona Ryder: Winona Horowitz


Sanatçılar
(Yerli)

Ahmet Özhan: Ahmet Şükrü Kadıöz
Ahu Tuğba: Tuğba Çetin
Alev Koral: Alev Elmas
Ali Kemal İskender: Ali kemal Asıliskender
Alişan: Serkan Burak
Altan Karındaş: Altan Hanoğlu
Asena: Hediye Çakmak, Onur Çakmak
Atıf kaptan: Atıf Terzioğlu
Aydın: Aydın Uğurlular
Ayhan Işık: Ayhan Işıyan
Aytaç Arman: Veysel İnce
Banu Alkan: Liz Renka Bronkavi, Remka Atik
Behiye Aksoy: Behiye Tetiker
Berdan Mardini: Engin Karademir
Bergüzar Korel: Bergüzar Gökçe
Bulut Aras: Uğur Fidan
Bülent Ersoy: Bülent Erkoç
Cahide Sonku: Cahide Serap
Candan Sabuncu: Sevil Candan
Cavidan Dora: Tuncay Yunt
Cüneyt Arkın: Fahrettin Cüreklibatur
Demir Karahan: Demir Görgün
Deniz Akbulut: Mukaddes Akbulut
Doğuş: Orhan Baltacı
Ekrem Bora: Ekrem Şerif Uçak
Emrah: Erdoğan İpek
Engin Çağlar: Çağlan Övet
Esmeray: Esmeray Diriker
Ferdi Tayfur: Turan Bayburt
Feri Cansel: Feriha Cansel
Fikret Hakan: Bumin Gaffar Çıtanak
Filiz Akın: Suna Akın
Gökben: Nermin Gökben
Gökhan Güney: Mehmet Yüceer (Yüceler)
Gönül Bayhan: Gönül Özkökleşen
Gönül Yazar: Mürşide Gönül Özyeğiner
Gülden Karaböcek: Saniye Gülden
Gülistan Okan: Gülistan Hoşkan
Gülsüm Kamu: Emine Gülsüm Kefeli
Güngör Bayrak: Şerife Bayrak
Halil Ergün: Halil İbrahim
Haluk Levent: Haluk Acil
Harika Avcı: Nermin Ocak
Hazım Körmükçü: Kazım Körmükçü
Huysuz Virjin: Seyfi Dursunoğlu
İbrahim Tatlıses: İbrahim Tatlı
İlkay Saran: Nedime Akkaya
Kenan Pars: Kirkor Cezveciyan
Kibariye: Bahriye Tokmak
Lale Belkıs: Belkıs Durmaz
Mahzun Kırmızıgül: Abdullah Bazencir
Mesut Engin: Mesut Mundak
Metin Erksan: İsmail Metin
Muazzez Ersoy: Hatice Yıldız Levent
Muhterem Nur: Aysel Kısa
Murat Soydan: Rüjdan Tercan
Müjde Ar: Kamile Suat Ebrem
Müslüm Gürses: Müslüm Akbaş
Necati Şaşmaz: Muhammed Necati Şaşmaz
Neco: Tahir Nejat Özyılmaz
Neriman Köksal: Neriman Kürkçü, Hatice Kökçü
Nesrin Topkapı: Cahide Serap
Nevra Serezli: Nevra Şirvan
Neyyire Neyir: Münire Eyüp Ertuğrul
Nil Burak: Nihal Munsif
Nisa Serezli: Nurinisa Aşkıner
Nubar Terziyan: Nubar Alyanak
Nuri Sesigüzel: Nuri Kaçtaş
Okan Bayülgen: Kaan Okan Görgün
Orhan Gencebay: Orhan Kencebay
Önder Somer: Önder Döser
Özdemir Han: Özdemir Han Sağırosmanoğlu
Özlem Onursal: Mevlude Nevin Deligönül
Perihan Savaş: Şerife Perihan
Perran Kutman: Perran Kanat
Petek Dinçöz: Didem Ezgü
Romalı Perihan: Perihan Tamer
Rutkay Aziz: Ünal Aziz Rutkay
Seda Sayan: Aysel Gürsaçer (Gülsaçar)
Serdar Gökhan: Nusret Ersöz
Serpil Barlas: Serpil Yılmaz
Serpil Çakmaklı: Serpil (Şener) Dönmez
Sevda Ferdağ: Lütfiye Dumbul
Sezen Aksu: Fatma Sezen Yıldırım
Sezer Güvenirgil: Ayşe Sezen
Sezer Sezin: Mesrure Seçer
Sibel Can: Deniz Engüzel
Suna Yıldızoğlu: Sonia (Sonja) Eadiy
Suzan Avcı: Suzan Bizavcı
Şahtiyan: Kerem Vasfi Eyüpoğlu
Şener Şen: Ali Haydar Şen
Tarık Akan: Tarık Tahsin Üregül (Üreğil)
Teoman: Teoman Fazlı Yakupoğlu
Tolgahan: Mustafa Cingintaş
Toto Karaca: İrma Toto
Vedat Türkali: Abdülkadir Pirhasan
Yaşar: Yaşar Günaçgün
Yıldırım Gencer: Gencer Yıldırımgeç
Yıldız Kenter: Ayşe Yıldız
Yıldız Tezcan: Yıldız Goncagül
Yılmaz Güney: Yılmaz Pütün
Zennube: Memnune Şimşek


Siyasetçiler ve Devlet Adamları

Adnan Menderes: Ali Adnan Ertekin
Alparslan Türkeş: Hüseyin Feyzullah
Barack Obama: Burak Hüseyin Obama
Benyamin Netanyahu: Benyamin "Bibi" Netanyahu (בִּנְיָמִין "ביבי" נְתַנְיָהוּ)
Bill Clinton: William Jefferson
George Bush: George Walker Bush
İsmail Cem: Cem İpekçi
Mesut Yılmaz: Ahmet Mesut Yılmaz
Mücahit Arslan: Ali İhsan Arslan
Nahuel Moreno: Hugo Miguel Bressano Capacete
Prens Philip Charles: Arthur George
Süleyman Demirel: Süleyman Sami Gündoğdu
Tansu Çiller: Penbe Tansu Çiller


Sporcular

Muhammed Ali Clay: Cassius Marcellus Clay
Tiger Woods: Eldrick Woods
Zinedine Zidane: Yezid Zeynüddin bin İsmail Zidane (Zinettin Yazid)


Şair ve Yazarlar (Yabancı)


Henry Lincoln: Henry Soskin
Lewis Carroll: Charles Lutwidge
Maironis: Jonas Mačiulis
Pierre Loti: Julien Viaud
Salomėja Nėris: Salomėja Bačinskaitė-Bučienė
Šatrijos Ragana: Marija Pečkauskaitė
Vaižgantas: Juozas Tumas
Vydūnas: Vilhelmas Storosta
Žemaitė: Julija Beniuševičiūtė-Žymantienė

Şair ve Yazarlar (Yerli)

Aka Gündüz: Enis Avni
Aziz Nesin: Mehmet Nusret
Eflatûn Nûri: Adil Nûri Erkoç
Esrar Dede: Mehmed
Fethullah Gülen: Abdülfettah Şâhin
Halikarnas Balıkçısı: Cevat Şâkir Kabaağaçlı
Harun Yahya: Adnan Oktar
Mehmet Akif Ersoy: Mehmet Ragıp
Mevlânâ: Mevlânâ Celâleddin Rûmî
Orhan Kemal: Mehmet Reşit Öğütçü
Özdemir Asaf: Halit Özdemir Arun, Asaf Arun
Server Bedi: Peyami Safa
Süreyya Berfe: Hikmet Süreyya Kanıpak
Yahya Kemal Beyatlı: Mehmet Agah
Yaşar Kemal: Kemal Sadık Göğçeli
Yusuf Algazi: Yasef Algazi


Tarihî Kişilikler

Barbaros Hayrettin Paşa: Hızır, Ariadenos Barbaross (iddia)
Kara Fatma: Asiye Hatun
Köroğlu: Rûşen Ali

İnsan vucudunun Gizemleri

Gönderen WeBqoLiK 0 yorum


İnsan Vücudunun Gizemleri

İnsan Vücudunun Gizemleri

* Bebekken 270'den fazla kemiğimiz varken, büyüdükçe bunların bazısı birbiriyle kaynaşarak sonunda sadece 206 kemikle kalırız.

* Esmerlerde 120 bin, sarışınlarda ise 140 bin adet saç teli vardır. Her geçen gün başımızdan 25.000 arasında saç teli kopar ve yerine yine aynı sayıda yenileri çıkar.

* İnsan doğduktan bir kaç gün sonraya kadar, hiç birşey duymayacak kadar sağırdır.

* Kalbimiz normal olarak dakikada 70-72 kere atar. Bu atışa göre, 70 yaşındaki insanın kalbi 2500 milyon kere atmış ve bu süre içindede 167561600000 kilo kan, damarlarımıza pompalamıştır

* Normal bir insan vücudunda bulunan elektrik, 25 Wattlık bir lambayı dakikalarca yakabilir.

* Normal bir vücut ısısı ile, insanın dayanabileceği en sıcak suyun ısısı 110°C 'dir.

* O kadar çok karbon taşırız ki bunları bîr araya toplayıp kullanmak mümkün olsa; 9000 adet kurşun kalem yapabiliriz.2200 kibrite yetecek kadar fosforumuz, 250 gramdan fazla sürfürümüz, bir kaşık dolusu muz mağnezyummuş, 5 cm boyunda bir çivi yapacak kadar demirimiz vardır.

* Tek bir dakika içerisinde 1025 cm küplük havayı içimize çeker, 4 kilograma yakın kanı vücudumuz içinde devrederiz.

* Tırnaklarımız bir yılda 3,75 metre kadar uzar.

* Vücudumuzda 25 milyar oksijen alıcı kırmızı kan yuvarlakları bulunmaktadır. Bunları bir yüzey üzerine yayacak olursak 2570 metre karelik bir alanı kaplar.

* Vücudumuzda bulunan yağla 7 iri sabun kalıbı yapabiliriz.

* Yapılan araştırmalara göre 6 dakika su altında kalabilir, 20 dakika nefesimizi tutabilir, sıfırın altında 103 derecelik bir soğuğa karşı koyabiliriz. 30 gün aç 110 saat da uykusuzluğa dayanabiliriz.

Kaynak: www.delinetciler.net/

1. ATA" LAFINI SEVMEZDİ

"Atatürk" hitabını ilk kez donemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında kullanmış, Mustafa Kemal de çok beğenerek soyadı olarak almıştı.Kendisine Ata" diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.

2. EN SEVDİĞİ YEMEK

Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düşkün değildi ama canı istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi.

3. EN BÜYÜK HAYALI DÜNYA TURUNA CIKMAKTI

Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki alışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.

4. BAŞUCU KİTABI "CALIKUŞU'YDU"

Binlerce kitabı vardı.Ama bunların arasında bir tanesini hayatı boyunca hatta cephede bile başucundan ayırmadı.. Reşat Nuri Güntekin'in unlu Çalıkuşu" romanını hep yanında taşır, her gün rasgele bir yerinden acar, birkaç sayfa okurdu.

5. KABUL SALONUNDAKİ AT YAVRUSU

Atlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. "Fox" adını verdiği köpeği, Gazi`nin yatağının ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş bir tayla annesinin Çankaya Köşkü kabul salonuna getirilmesini bile emretmişti.

6. TAM BİR SALON ADAMI

En sevdiği dans valstı. Müzik zevki çeşitlilik gösteriyordu. Klasik Batı müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.

7. GÖMLEKLERİNİN TÜMÜ BEYAZDI

Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yıllarda İsviçre`de özel olarak dikilirken sonra yerli mali kullanma kampanyasına öncülük edebilmek için Beyoğlu`nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı.

8. DOLABINDA LACİVERTE YER YOKTU

Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi.Lacivert takım giymeyi sevmezdi.

9. ÖLÇÜLERİ

Boyu 1.74 idi.Hayatının son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46'ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi.

10. RUMELİ ŞİVESİ

Özenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli şivesiyle telaffuz ederdi.

11. HAZİN BİR HİKAYE

Hayatında bir dönem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal`in evlenmesinden sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye Hanım`ın mezarının nerede olduğu bilinmiyor.

12. CUMHURBAŞKANLIĞINDAN SIKILIYORDU

Hayatinin çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı olarak geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyor, çok sevdiği halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını düşünüyordu.

13. PAPA'NIN TEMSİLCİSİNE ELBİSE

Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle sokağa çıkmaları yasaklanınca, Monsenyör Roncalli`ye kendi terzisi Kemal Milaslı eliyle bir koleksiyon hazırlattı.

14. KENDİSİ TIRAS OLMAZDI

Sabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş değildi. Yataktan kalkar kalkmaz odasındaki divanın üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesin sigarasını içerdi. Bir özelliği de kendi kendine tıraş olmamasıydı.

15. DÜZEN TAKINTISI VARDI

Evinde ,çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.

16. HOŞ GÖRÜLÜ LİDER

Köylünün birinin gazete kağıdına sardığı tütünü içmeye çalışırken eli yanmış,"Alsın bunu kendi içsin" diyerek Atatürk`e küfretmişti .Mahkemeye çıkarılacaktı. Atatürk olay dinledikten sonra "Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin" dedi.

17. SİGARA PAZARLIĞI

Hastalığının başlangıcında kendisini muayene eden Dr. Fissinger günde kaç paket sigara içtiğini sormuş, Atatürk "sekiz" demişti. Doktor bunu günde bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap vermişti:"Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacağım".

18. "BU NASIL HALKCILIK?"

Bir sabah milletvekilleri ile trene binmişti. Kondüktörün milletvekillerinden bilet parası almamasına sasırmış nedenini sormuştu. Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey sinirlenmiş, "Ne de güzel halkçılık ama" demişti.

19. "LAİKLİK ADAM OLMAKTIR!"

İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri laikliğin ne manaya geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermişti: "Adam olmak demektir hocam,adam olmak!"

20. KURBANLARI BAĞIŞLARDI

Gittiği yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara bakamaz böyle durumlarda sırtını döner yada kesilmelerini engellerdi.

21.YABANCI DİLE MERAKI

Askeri lisede öğrenmeye başladığı Fransızca'yı sonraki yıllarda geliştirdi. Zengin bir kelime bilgisi vardı. Konuşurken araya Fransızca sözcükler de eklerdi.

22. FASULYESİNE POKER

Kumardan hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla fasulyesine poker oynardı. Oyun sonunda kazandıklarını iade ederdi.

23. KAN GÖRMEYE DAYANAMAZDI

Cephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı.

24. KULAKLARI DUYAN TEK KİŞİ

Fransız tarihçisi Herriot Ankara`ya geldiğinde Gazi`nin kulaklarının duyuyor olmasına şaşırmış anılarında bunu esprili bir dille anlatmıştı: "T.C`de bir tane kulakları duyan kişi var onu da Cumhurbaşkanı yapmışlar".

25. BİR RİCASI BAŞ AÇTIRDI

Bir gün halk arasında dolaşırken çarşaflı bir kadına rastlamış, Hafız Hanım benim hatırım için başındaki örtüyü acar misin?" diye sormuştu. Kadın baş örtüsünü açarak , Atatürk'ün önünde eğildi ve ellerini öptü.

26. BİLARDO VE YÜZME

Sportmen kişiliği vardı. Her gün at biner , yüzmeye gider ve bilardo oynardı.

27. EN BAŞARILI DERS

Eğitim hayatı boyunca en başarılı dersi matematikti. Pozitif bilimlere ilgisi hayati boyunca sürdü.

28. YAĞCILARA GEÇİT YOK

Yağcılara çok kızardı. Bir akşam sofrasında kendisine gereksiz şekilde iltifat eden Abdulhak Hamit'e müdahale etti.

29. SON YILBAŞI GECESİ

1937'yi 1938'e bağlayan son yılbaşı gecesini Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ile baş başa geçirmişti. O gece dolabındaki bazı elbiseleri bakana hediye etmişti.

30. KÖŞKTEKİ GÜVERCINLIK

Kuşları çok severdi.Çankaya Köşkü'nde özel bir bakıcının ilgilendiği güvercinliği vardı..

mustafa kemal etel : attila'nın adının orijinal söylenişidir. büyük nehir manasına gelir.

mustafa kemal etil : attila'nın adının orijinal söylenişidir. büyük nehir manasına gelir.

mustafa kemal etealp : altay dilinde büyük kahraman anlamına geldiği için adaylığa uygun bulunmuştur.

mustafa kemal arız : türk büyüğü alp arızdan esinlenerek önerilmiştir.

mustafa kemal ulaş : bir türk büyüğü olan ulaş oğlu şakir kazandan esinlenerek önerilmiştir.

mustafa kemal yazır : bir türk büyüğü olan yağlıkçı oğlu yazırdan esinlenerek önerilmiştir.

mustafa kemal emen : bir türk büyüğü olan uçan oğlu emen beyden esinlenerek önerilmiştir.

mustafa kemal çogaş : ulaş oğlu şakir kazanın bir unvanı olması hasebiyle önerilmiştir.

mustafa kemal salış : eski türkçede güneş, ışık anlamına geldiği için önerilmiştir.

mustafa kemal begit : eski türkçede sağlam, kâvi anlamına geldiği için önerilmiştir.

mustafa kemal ergin : eski türkçede aydın anlamına geldiği düşüncesiyle önerilmiştir.

mustafa kemal tokuş : bir türk büyüğü olan ertokuş beyden esinlenerek önerilmiştir.

mustafa kemal beşe : eski türkçede seçkin anlamına geldiği düşüncesiyle önerilmiştir.


saffet arıkan'da bu listeye türkata ve türkatası soyadlarını eklemiştir.

Çankaya'da yapılan toplantıda liste okunduktan sonra Mustafa Kemal Paşa orada bulunan Naim Hazım Onat'a: "siz ne dersiniz?" diye sormuş Onat da şu cevabı vermiştir: "Türkata ve Türkatası kelimeleri gerek yazılışta gerek söylenişte bana biraz tuhaf geliyor. arkadaşlar, biliyorsunuz tarihimizde Atabey unvanı vardır. anlamı da askerlikte müşavir, hoca demektir. bu ünvanı taşıyan bir çok Türk büyüğü vardır. biz de Türk'e her alanda atalık etmiş, Türklüğü kurtarmış, istiklaline kavuşturmuş olan büyük gazi'mize Atatürk diyelim. bu bana şivemize da daha munis, daha uygun gibi geliyor."

bunun üzerine gazi, Atatürk soyadını benimsemiştir.
Alıntıdır...!

Hitler, Gizli Karargahındaki Sofra Sohbetlerinde Atatürk’ten de Söz Ediyordu! İkinci Dünya Savaşı Son Hızla Sürerken Hitler Atatürk'ü Hangi Özellikleriyle Anıyordu? İşte Adolf Hitler'in Atatürk'le İlgili İddiaları!

Adolf Hitler’in hayranlık beslediği devlet adamı ve askerler arasında Mustafa Kemal Atatürk de vardı. Hitler, Atatürk’e hediye ettiği zırhlı bir Mercedesle de gösterdiği bu hayranlığını çeşitli vesilelerle hep yinelemiştir. Versailles Anlaşmasını yırtarken, Sevr’i kastederek `Atatürk’ün 10 yıl önce yaptığını biz şimdi yapabiliyoruz’ deyişi ünlüdür.
Ancak, Hitler’in Türkiye’de pek bilinmeyen bir kitabında da (macerası ve aldığı onay dikkate alındığında kitap onun sayılır!) Atatürk hakkında söyledikleri çok dikkat çekici. `Hitler’in Sofra Sohbetleri’ adlı bu kitap, Alman devlet adamının 2. Dünya Savaşı tüm hızıyla sürerken gizli karargahındaki akşam yemeklerinde yaptığı konuşmalardan oluşuyor.

Hitler 1941-44 yılları arasında gizli karargahlarındaki konuşmalarında, kitaplaştığı kadarıyla dört yerde Atatürk’ten söz ediyor.Hitler'in Atatürkle ilgili iddiaları son derece ilginç. Hayalhanesi güçlü bir kişilik olarak bilindiğinden, tabii ki ona göre okunmalılar.
"ORDUSUZ KUMANDAN AYAKTA KALAMAZ"
İngilizce çevirinin 3. baskısında 223. sayfada şunu söylüyor:
`Arkasında ordusu olmayan bir kumandan uzun süre ayakta kalamaz. Atatürk de iktidarını Halk Partisi sayesinde güvenceye aldı. İtalya’da da aynı şey geçerli. Eğer Antonescu bugün ortadan kaybolacak olsa, ordu içinde onun yerine talip olacaklar arasında korkunç bir mücadele başlar. Ama onun yerine geçecek kişiyi belirleyecek bir örgüt olsa, bu olmazdı.’
Hitler burada, Atatürk’ün ölümünden sonra büyük gerilimler ve çatışmalar olmaksızın iktidarın İsmet İnönü’ye geçişini övüyor. Bunun, Halk Partisinin disiplini içinde mümkün olduğunu gösteriyor.
"ATATÜRK CERMEN'Dİ"
Adolf Hitler’in kitapta Atatürk’ten söz ettiği ikinci yer 230. sayfa. Burası gerçekten ilginç, çünkü Hitler’e göre Atatürk Türk değil, Cermen! Şöyle diyor Almanya’nın Führer’i:
`Cermenlerimizden bazılarını kaybettik! Kuzey Afrika’nın Berberilerini, Küçük Asya’nın Kürtlerini. Bunlardan biri de, ırki açıdan yurttaşlarıyla bir alıp vereceği olmayan Kemal Atatürk’tü.’

Adolf Hitler, Türk değil de Cermen, yani neredeyse Alman saydığı Atatürk’ten bir de kitabın 391. sayfasında söz ediyor. Siyasi suikastların soz konusu olduğu bir bağlamda şunları söylüyor:
"ANKARA'YI SUİKASTLERDEN KORUNMAK İÇİN BAŞKENT YAPTI"
`Balkanlarda suikastın bu kadar önemli ve güçlü bir silah olmaya devam etmesinin nedeni, oraların halklarının hâlâ kan dökerek intikam almak fikrinin etkisinde olmalarıdır. İşte bu nedenle Kemal Paşa, iktidarı ele geçirir geçirmez yeni bir başkent ilan etmekle çok bilgece davrandı. Çünkü böylece polisin denetim sağlaması etkin bir biçimde başarılabildi.’
AYASOFYA NASIL MÜZE OLDU? HİTLER'İN YAKLAŞIMI...
Hitler, Atatürk’ün liderlik vasıflarına ve azmine hayran. Bunu her fırsatta vurguluyor. Karargahtaki sofra sohbetlerinin kayıtlara geçmiş halindeki son bahis de yine bu bağlamda. Kitabın 607. sayfasında şunları söylüyor:
`Mustafa Kemal Atatürk’ün din adamlarından kurtulmak konusundaki hızı tarihin en dikkate değer bölümlerinden biridir. 39 tanesini astı, diğerlerini aşağıladı, ve Konstantinapol’deki Aya Sofya şimdi bir müze!’

Turkcell Neredeyim Servisi

Gönderen WeBqoLiK 12 Mart 2009 Perşembe 0 yorum

Turkcell yeni bir servisi daha kullanıcılarına duyurdu. Neredeyim servisi sayesinde Turkcell bilmediğiniz yerlerde kaybolmanızı engelleyerek imdadınıza yetişiyor.

Neredeyim servisini Turkcell 7777ye NEREDEYİM şeklinde mesaj göndererek kullanabilirsiniz. Bu mesajı gönderdikten yaklaşık 20-30 saniye sonra telefonunuza o anda hangi adreste olduğunuzu, size en yakın polis karakolu, okul, önemli yerler vs. ve bunların telefon numaralarını, o anki coğrafi konumuzunu ve polis, hızır acil gibi numaraları size mesajla gönderiyor. Bu bilgiye ulaşmak size 2 SMS / 4 Kontör kaybettirsede acil durumlarda bence gayet güzel bir başvuru servisi. Nerede olduğunuzu ve size en yakın önemli ulaşım yerlerini öğrenebileceğiniz güzel bir Turkcell hizmeti..

Konum bilgilerinde şehir içinde yaklaşık 300-500 metre, şehir dışında yaklaşık 1-1,5 km sapmalar olabiliyor.

Örnek Mesaj:
BULUNDUGUNUZ BOLGE
Istanbul, Beyoglu, Asmali mescit, Guven Sk

SIZE EN YAKIN NOKTALAR
Kasımpasa karakolu 502m (02121234567), Beyoglu dispansereri 45m (02121234567), Sisli Etfal 2km (02121234567)

COGRAFİ KONUMUNUZ
30derece 43dk 22sn Kuzey , 41derece 23dk 34sn Dogu )
Polis Imdat 155, Alo Jandarma 156, Hızır Acil 112, İtfaiye 110

Ttnet, Smileadsl ve diğerleri. Adsl fiyatlarındaki indirimi farkettiniz mi?

İnternet vergisinin %15ten %5e düşürülmesi sebebiyle, evimizde, işyerimizde heryerde kullandığımız Adsl fiyatlarında %10 indirim yapıldı. Çoğumuzun kullandığı 1 mbps / 4 gb kotalı paketin eski fiyatı 29 TL iken %10 vergi indiriminden sonra 26,81 TL oldu.

Tüm hızların yeni fiyatlarını yukarıdaki resimdeki tabloda görebilirsiniz.. Ttnet yeni fiyatları hemen açıklamış.

Bilgileriniz Ne kadar Güvende?

Gönderen WeBqoLiK 11 Mart 2009 Çarşamba 1 yorum

\

İnternette gezinirken, network güvenliği ile ilgili videoların olduğu bir siteye denk geldim: SecurityTube (güvenlik-tube)

Bünyesinde;

gibi dört adet bölüm barındırıyor.

Seçtiğiniz bölümlerde kendi içlerinde birkaç kategoriye dallanıp budaklanıyor. Ama en güzel tarafı, tüm başlıkların altında birebir ders anlatımı şeklinde videoların bulunması. Bu sayede size dışarıdan saldırabilecek olan kişinin hangi yolları izlediği hakkında bilgi veriyor.

Videolar ingilizce ancak anlatımları gerçekten çok anlaşılır.

Benim ilgimi çeken başlıca videolar;

İzleyiciler